Kedi ve Köpek Birbirine Nasıl Alıştırılır?

Günümüzde evlerimizi çeşitli türde hayvan dostlarımızla paylaşmaktayız. Gün geçtikçe evini bir ya da daha fazla hayvanla paylaşan kişi sayısı giderek artmaktadır. Kimi evlerde iki ya da üç kediyle yaşayanları, kimilerinde ise kedi ve köpeklerin birlikte yaşadığını görmek mümkündür. Bazen aynı türden hayvanların bir arada bulunması bile, hayvanlar arasında zaman zaman çatışmaya neden olabilmekte, çeşitli sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Farklı türden olan kedi ve köpeklerin ise aynı evde yaşaması konusunda, kişiler endişe duymakta ve bunu sağlamak için çeşitli yöntemlere başvurmaktadır. Yıllar boyu duyduğumuz klişelerin aksine kedi ve köpekler düşman değildir ve uygun ortamlarda, uyumlu bir şekilde yaşamaları pekala mümkündür. Bu yazıda kedi ve köpek birbirine nasıl alıştırılır sorusunun cevabı aranacaktır.

Kedi ve Köpeğin Birbirlerine Alıştırma Süreci

Kedi ve köpeğin aynı ortamda uyumlu bir şekilde yaşaması için, hayvanlardan sorumlu kişilerin gerekli uygun koşulları yaratması gerekmektedir. Bu hususta kişilerin dikkat etmesi gereken belli başlı noktalar bulunmaktadır. Kedi ve köpek birbirine nasıl alıştırılır sorusunun cevabını aşağıdaki maddelerle, şu şekilde ele alabiliriz:

  • Hayvanları Yavruyken Birbirlerine Alıştırmak: İnsan gibi, hayvanlar da birçok şeyi küçük yaşlarda öğrenmekte ve ilerleyen dönemlerde öğrendiklerini sergileme eğiliminde olurlar. Kediler ve köpeklerin birbirlerine alışma zamanı için en uygun dönem yavru oldukları hallerdir. İki türün de, kendilerinden farklı bir türü rahat kabullenebilmesi için, küçük yaşlarda birbirlerine aşina olmaları gerekmektedir.
  • Gerekli Ortamın Hazırlanması: Kedi ve köpeğin birbirlerine alışma sürecinde ihtiyaç duydukları en önemli şey, kendilerini güvende hissetmeleridir. Bu hayvanların kendilerini güvende hissedecekleri bir ortam yaratmak, hayvanların birbirilerine karşı hissedecekleri gerginliği azaltacak ve birbirlerini tehdit olarak algılamalarının önüne geçecektir.
  • Hayvanların Birbiriyle Tanışması: Yüz yüze tanışma gerçekleşmeden önce, kedinin kokusunun köpeğe, köpeğin kokusunun da kediye tanıtılması önemli bir faktör olacaktır. Böylece ilk karşılaşmalarında birbirlerini önceden tanıyor olacaklar ve tanıdık gelen koku, tehdit hissini azaltacaktır.
  • YNC PET AROMATERAPİ SERİSİ özel olarak hazırlanan ve kedi ve köpekler için uygun doz ve rejimlerde kullanma imkanı sunan yüksek kaliteli yağlar sayesinde kedi ve köpeklerde aromaterapi ile sakinlik sağlanarak kaygı ve stresin neden olduğu istenmeyen durumlar önlenebilir. Kedi ve köpekleriniz için  hazırlanmış aromaterapi uçucu yağları ile oluşabilecek depresyon, anksiyete gibi durumların önüne geçilmesinde yardımcıdır. Yatıştırır ve güven duygusu oluşmasına destek sağlar.

Eğer ki kedinin daha önce yaşadığı bir alana köpek geliyorsa;

  • Köpek gelmeden önce hem köpeğin sesine hem de kokusuna yavaşça alıştırmak gerekebilir.
  • Kedinin mama ve su kabını, tuvaletini ilk haftalarda köpeğin ulaşamayacağı bir yere koymak da önemli bir hareket olacaktır.
  • Köpek ilk geldiğinde, köpeğin hareketlerini kontrol etmek ve kediyi korkutmasına izin vermemek gerekir.
  • Birbirlerini koklamalarına kontrollü bir şekilde izin vermek yerinde bir davranış olacaktır.
  • İlk zamanlar iki hayvanı da baş başa bırakmamak, yerinde bir önlem olacaktır.
  • Kediler, özel alan konusunda köpeklerden daha hassastırlar. Bu nedenle köpeğin bu alanları tanımasını sağlamanız da gerekmektedir.
  • KOOL KAT® buluşmadan bir süre önce kullanmaya başlamak, kedinizin köpekle karşılaşmalarında pozitif kalmasını sağlayacaktır. Oluşabilecek anksiyetelerin önüne geçmesine yardımcı olacaktır. 

Eğer köpek olan bir eve kedi gelecekse;

  • Kediyi eve getiren kişinin kendiniz olması önemli bir detaydır. Kediyi benimsediğinizi köpeğe göstermeniz gerekmektedir. Böylece köpek sizi referans alarak kediyi daha kolay kabullenme eğiliminde olacaktır.
  • Kontrollü bir şekilde, yukarıdaki gibi iki hayvanın birbirini tanımasını sağlamanız gerekir. Bir süre sonra kedinin evde serbest dolaşmasını sağlayacak ortamı yaratmanız önemlidir.
  • Köpek, kediye karşı uysal ve olumlu davrandığında köpeği ödüllendirmek önemli bir noktada durmaktadır. Bu şekilde nasıl davranması gerektiğini kısa sürede, daha kolay kavrayacaktır.
  • Kedi geldikten sonra da köpeğinizle olan iletişiminizi ve ona karşı ilginizi sürdürmeniz, hatta arttırmanız, köpeğin kediyi kabullenmesine fayda sağlayacaktır.
  • Birbirlerini tam olarak kabullendiklerini tespit edene kadar iki hayvanı baş başa bırakmamaya özen göstermelisiniz.
  • KOOL DOG®  değişikliklerin veya stresli durumların neden olduğu davranış bozukluklarını önemli ölçüde azaltır ve zamanla bu davranış bozukluklarının önüne geçer. Köpeğinizin güven duygusunu tazeleyerek kediyle karşılaşmalarında rahat olmasını sağlar.

Bazı türlerde bu alıştırma daha meşakkatli olurken, bazı türlerde daha zor olabilmektedir. Sıkıntı yaşadığınız durumlarda, kedi ve köpek birbirine nasıl alıştırılır konusunda profesyonel yardım alabilirsiniz.

Köpeklerde Tuvalet Eğitimi Nasıl Verilir?

Köpekler, insana olan bağlılıkları ve samimiyetleri ile insan dostu canlılardır. Bir köpekle yaşamanın birçok avantajı olduğu gibi dezavantajları da bulunur. Köpek beslemenin en büyük sıkıntısı tuvalet ihtiyacıdır. Kediler gibi köpekler de başlarda tuvalete nereye gideceklerini bilemeyebilirler. Bunun için eğitilmeleri gerekir.

Köpekler İçin Tuvalet Eğitimi

Evinde köpek beslemek isteyen birçok kişinin merak ettiği konulardan birisi olan köpeklerde tuvalet eğitimi, köpeğinizin tuvalet problemlerini en aza indirmek ve tuvalet ihtiyaçlarını yönetmek için bilinmesi gereken bir konudur. Bir köpeğin tuvaleti geldiğinde bulunduğu yere ya da daha öncesinde evde tuvaletini yaptığı bir bölgeye yeniden yapmasının nedeni köpeğin tuvalet eğitimimin olmamasıdır. Evcil hayvanınızın tuvalet ihtiyacını yönetmek için bilinmesi gereken konular vardır.

1.      İlk Kural Sabırlı Olmaktır

Eğitim, köpeğinizin eve geldiği andan itibaren başlamalıdır. Aksi takdirde köpeğiniz evin herhangi bir yerine kaka yapabilir. Tuvalet eğitimi kolay değildir çünkü kedilerin aksine köpekler kendi kendini temizlemezler ve hijyeni sevmezler. Netice olarak köpek sahiplerinin tüm küçük sürprizlere karşı çok sabırlı olmaları gerekmektedir. Evcil dostlarıyla vakit geçirmeleri ve tuvalet kazalarına hazırlıklı olmaları gerekir.

2.      Ev İçi Tuvalet Eğitiminde Yaş Önemlidir

Köpeğinizin tuvalete nereye gideceğini belirledikten sonra, tuvalet eğitiminde ilk belirleyici faktör köpeğinizin yaşıdır. Köpeğiniz bir köpek yavrusuysa, eğitim bazı yönlerden daha kolaydır. Köpeğiniz henüz sizden önce eğitilmediği için ev düzenine alışması daha kolay olacaktır.

Ancak yavru köpekler henüz komut almaya alışkın olmadıkları için önce sizi dinlemeyi öğrenmelidirler. Köpeğiniz siz sahiplenmeden önce başka bir yerde yaşadıysa, alışkanlıklarını sürdürmek isteyecektir. Ancak yetişkin köpekler, emirlere itaat etmede yavru köpeklerden daha iyidir.

3.      Tuvalet Yapacağı Alanı Hazırlayın

Köpek sahipleri, evlerinde ikinci banyoları, kullanılmayan odaları veya teras ve balkon gibi alanları köpek tuvaletine dönüştürme eğilimindedir. Köpeğinize eve geldiği andan itibaren bu alanları gösterin ki köpeğiniz burayı sahiplenebilsin. Köpeğiniz eve ilk geldiğinde, evin onun yaşam alanı olduğunu belirtmesi açısından idrarını yapar. Bunu anladıktan sonra onu hemen banyoya götürün ve idrar yapana kadar hiçbir yere gitmesine izin vermeyin.

Sonrasında ona bir ödül verin ve her tuvalete gittiğinde onu sevin. Tuvaletin bu alanına mutlaka gazete kâğıdı, köpek kumu ya da köpek klozet yastığı koyun ve bu malzemeleri kullandıklarından emin olun. Köpeğinizin kötü kokan şeyleri koklamasına asla engel olmayın. Ayrıca ikinci bir tuvalete ihtiyaç duyana kadar tuvalet alanlarını temiz şeylerle değiştirmeyin. Böylece ikinci kez tuvalete giden ve kendi dışkısını ve idrarını koklayan bir köpek, yavaş yavaş bunun tuvalet alanı olduğunu anlamaya başlayacaktır.

4.      Tuvalet Bölgesi Dışında Kalan Her Yeri Hijyenik Hale Getirin

Köpekler, tuvalete nereye gideceklerini belirlemek için benzersiz koku alma duyularını kullanırlar. Yani köpeğiniz evin herhangi bir yerindeki banyoyu kullanıyorsa, o bölgeyi temizlemez ve kokuyu gidermezseniz, yine aynı alandaki banyoyu kullanmayı deneyecektir. Bu şekilde köpeğiniz tuvalet dışında hiçbir yerde kötü koku almamalıdır.

Kullandığınız tuvalet, banyo gibi odalardan koku alırlarsa oraya dışkılayabilirler. Bu alanlarda kapıları kapalı tutun ve köpeğinizin bu alanlara girmesine asla izin vermeyin. Evdeki çöpün varlığı da köpeğiniz için bir tetikleyicidir. Bunu yapmak için evin dışında, örneğin balkonlarda ve bahçelerde çöp biriktirmek faydalıdır. Kendi tuvaleti dışında her şey temiz ve kokusuz olduğu için köpeğiniz evin hiçbir yerinde tuvaleti kullanmamak üzere eğitilmiştir.

5.      Köpeğinizi İyi Gözlemleyin

Köpekler yemek yedikten hemen sonra tuvalet ihtiyaçlarının giderilmesini isteyeceklerdir. Bu yüzden onu besleyip su içtikten hemen sonra banyoya götürün ve tuvaletini yapmasını bekleyin. Doğru yere işediği için onu ödüllendirin. Yanlış yerde yaparsa kısa emirlerle uyarın ve asla cezalandırmayın. Evcil hayvanınızı tuvalet eğitimi sırasında daima denetleyin. Köpek davranışları alışkanlıklardan doğarlar ve benzer durumlara içgüdüsel olarak aynı tepkiyi verirler.

Köpeğiniz tuvalete gittiğinde hep aynı hareketleri yapar. Bu nedenle, tuvalete gitmesi gerektiğinde nasıl davrandığını ve hangi hareketleri yaptığını dikkatlice izleyin. Kolayca ulaşabileceği bir yere koyduğunuz tuvalete ulaşana kadar davranışını gözlemleyin. Aynı davranışı tekrarladığı anda onu hemen o tuvaleti belirlediğiniz yere götürün. Köpekler tuvalete gittiklerinde her zaman kaka yapıp işemezler. Bazen ilgilenilmediklerinde veya hastalandıklarında da tuvalete giderler.

“Kedilerde Tuvalet Eğitimi” hakkında yazılan bir başka yazımızı görüntülemek için tıklayınız…

Kediler Neden Suyu Sevmez?

Kediler insanlar tarafından çok fazla ilgi gören canlılardan biridir. Kedilerin kendilerine özgü özellikleri nedeni ile haklarında pek çok araştırma yapılır. Bu sevimli canlıların suyu neden sevmediği de merak edilen konulardan biridir. Bilindiği üzere kediler su ile temas etmekten hoşlanmazlar. Ancak musluğu açtığınız zaman hemen yanınıza koşarak akan sudan su içmek isteyebilirler. 

Kediler Banyo Yapmayı Neden Sevmez?

Kedi sahipleri kedilerine banyo yaptırmak isteyebilir ama bazı kediler bu durumdan nefret eder ve kaçacak delik ararlar. Çoğu zaman bir kediye banyo yaptırmak son derece zordur. Su sesinin şiddetlendiğini duydukları anda ise ortamı terk etmek için ellerinden geleni yapacaklardır.

Kedilerin suya karşı gösterdikleri bu tepkinin tam olarak neden olduğu bilinmez. Ancak bilinen bir gerçek vardır ki kediler suyu sevmez ve temas etmekten hoşlanmaz. Kedilerin suyu neden sevmedikleri ile alakalı olarak birtakım tezler bulunur. Hayvan davranışı uzmanları kedilerin neden suyu sevmedi ile ilgili bazı araştırmalar gerçekleştirir.

Kedilerin Su Sevmemesinin Nedeni Avcı Ataları mı?

Kedilerin binlerce yıl önce yaşamış olan avcı ataları genellikle kurak ortamlarda yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu dönemde kediler su kaynaklarını yalnızca susuzluk ihtiyaçlarını gidermek adına kullanmışlardır. Fakat kediler suyun içerisine girerek banyo yapmamışlardır. Evcilleşme aşamasında su kaynaklarından uzak kalmaları kedilerin suya karşı reaksiyon geliştirmelerine neden olmuş olabilir.

Bilindiği üzere kedilerin tüyleri oldukça sık bir dizilime sahiptir. Tüyler ıslandığı zaman ağırlaşma meydana gelir. Ağırlaşma meydana gelmesi durumunda kediler rahat hareket edemez. Bu durumda kediler doğadaki avcılara karşı savunmasız olduklarını düşünebilirler. Tüylerinin suya değdiğinde ağırlaşmasını deneyimlemeleri nedeni ile sudan nefret ediyor olabilirler. Kediler her zaman atik özellik gösterir. Ancak ıslandıkları zaman bunu gerçekleştirmek son derece zordur.

Kedilerin Banyo Yaptırılması Doğru mu?

Kediler kokulara karşı insanlardan çok daha hassastır. Bu nedenle musluk suyundan gelen kimyasal kokular kedilerin rahatsız olmasına neden olabilir. Bunun yanında şampuanlar da kedileri rahatsız eden kokulara sahiptir. 

Kediler yapıları gereği temiz hayvanlardır. Düzenli olarak kendilerini yalarlar ve özel tükürük sistemleri sayesinde kendilerini temizlerler. Kedilerin tükürük yapıları antibakteriyel özelliğe sahiptir. Bu nedenle sağlıklı ve kendini yalayan bir kedinin yıkanmasına gerek yoktur. Veteriner hekimleri de kedilerin yıkanmaması konusunda hem fikirdir. Ancak kediler kendilerini yalayamayacak durumda ise bir hastalığı varsa ya da çok kirli ise yıkanmasında herhangi bir sakınca yoktur. Kedilerin ihtiyaçları doğrultusunda banyo yaptırılırken doğru teknikler ve araçlar ile yıkanmasına özen göstermek gerekir. 

Her Kedi Türü Suya Aynı Tepkiyi mi Verir?

Kediler genellikle suyu sevmez ancak her kedi için durum aynı değildir. Suyu seven hatta su ile oynamaya bayılan kediler de bulunur. Bu tamamen kedinin karakterine göre değişen bir durumdur. Kediler suyu sevmez diye bir genelleme bulunsa da istisna durumlar da bulunmaktadır.

Kedilerin büyük bir kısmı banyo yapmayı sevmez. Ancak iş su ile oynamaya gelince buna bayılan kediler de vardır. Kedilerinizin suyu sevmesini istiyorsanız onları pozitif olarak eğitebilirsiniz. Bunun için ödül mamaları kullanabilirsiniz. Böylece su ile travmatik bir şekilde tanışmalarının önüne geçilmiş olur. Kendileri temizlemeyi ihmal etmeyen kedilerin yıkanmalarına gerek yoktur. Çok büyük yaramazlıklar yapıp kötü bir şekilde kirlenen ya da bir rahatsızlığı nedeni ile kendini yalamayı bırakan kediler yıkanabilir fakat onun dışında kedilerin yıkanmasına gerek yoktur. 

Kedilerin Tuvaletinin Geldiği Nasıl Anlaşılır?

Kedilerin tuvaletinin geldiğinin nasıl anlaşılacağı birçok kişi tarafından merak ediliyor. Kedi sahipleri ya da kedi sahiplenmeyi düşünen kişiler bunun nasıl olduğunu öğrenmeyi isteyebilir. Kedilerin tuvaleti olup olmadığını anlamak için yapılması gereken şey onların gözlemlenmesidir. Eğer kediler daha önce bir yere tuvaletini yapmış ise buranın kokusunu alırlar.

Yine tuvaleti geldiği zaman buranın kokusunu aldığı için aynı yere yapmayı ister. Aynı zamanda tuvaleti gelen kedilerin uygun bir köşe bulmaya çalışması da söz konusu olabilir. Kedilerde bu gibi durumlar olduğu zaman tuvaleti geldiğini anlamak mümkündür. Bunun haricinde kedilerin yaptığı hareketlerden tuvaleti olup olmadığını anlamak maalesef pek mümkün değildir.

Kedilerde Tuvalet Eğitimi

Kedilere tuvalet eğitimi verilmesi oldukça önemlidir. Kedi sahiplenildikten sonra eve alındığı an hemen tuvalet eğitimi verilmesi gerekir. Kedi tuvaletini kullanma ya da kum kabını kullanma konusunda gerekli eğitimler verilmelidir. Kedilerin tuvaletinin geldiği anlaşılırsa hayvanı alarak kum kabına yerleştirmek işe yarar. Sabah erken saatlerde ise kedinin yemekten sonra tuvalete götürülmesi gerekir.

Aynı şey gece yatmadan önce de yapılmalıdır. Bu sayede kedinin alışması sağlanarak tuvalet eğitimi verilmiş olur. Kedi duruma alışana ve artık kendi başına tuvalete gidene kadar bu hareketin yapılması gerekiyor. Genel olarak 1 hafta içerisinde kediler tuvalete alışır ve eğitim tamamlanır. Eğitim için kedinin yaşlı veya yavru olması gibi bir durum söz konusu değildir. Her kediye tuvalet eğitimi eve alınır alınmaz verilmelidir.

Yavru Kedilerde Tuvalet Eğitimi

Kedilerde her yaşta tuvalet eğitimi verilebilmesine karşın yavru kedilerde daha kolay bir şekilde veriliyor. Çünkü bu kediler öğrenmeye daha açıktır. Yavru kediyi eve aldığınız zaman kısa bir sürede tuvalet alışkanlığı edinmesini sağlamak mümkündür. Kediyi kuma bırakarak kumu karıştırmanız ve bunu kediye göstermeniz yeterlidir. Kedi, kumu kazmayı öğrendikten sonra onu bırakarak kuma kendi kokusunu vermesini sağlayabilirsiniz.

 Böylece kedi kuma alışır ve tuvaletini oraya yapmaya başlar. Kedi kuma alıştıktan sonra ona mama ve su vermek önemlidir. Mamadan yarım saat sonra kuma götürerek tuvaletini oraya yapmasını sağlayabilirsiniz. Yavru kedi, tuvaletini kuma yapamaz ise bir daha karıştırarak ona göstermeniz gerekebilir. Bu şekilde yavru kedilerin tuvalet eğitimi alması sağlanabilir.

Kedinin Tuvaleti Geldiği Anlaşılırsa Ne Yapılmalıdır?

Kedilerin tuvaleti geldiği anlaşılırsa onu kuma ya da kedi tuvaletine götürmek gerekebilir. Eğer kedi tuvalet eğitimi almışsa ve kendi başına tuvaletini yapmaya alışmışsa herhangi bir şey yapmanıza gerek yoktur. Kedi zaten kendisi kuma giderek tuvaletini yapacaktır. Ancak eğitim almamışsa alışana kadar kuma götürmek ve ona yardımcı olmak önemlidir.

Kedi alıştığı zaman her tuvaleti geldiğinde kuma giderek tuvaletini yapar. Kediler genel olarak kumlarını temizlemez. Bu nedenle sizlerin kedi kumunu temizlemesi gerekir. Kedi tuvaletini de ortalama olarak hafta 1 defa temizlemek, dezenfekte etmek önemlidir. Bu sayede daha rahat bir kedi tuvaleti oluşturulur. Tuvaletin büyük olması da kediler için avantaj sağlar. Çünkü bu hayvanlar rahat hareket ettikleri zaman tuvaletini daha kolay bir şekilde yapar ve oraya alışması kolaylaşır.

Kedilerin Tuvaletini Yaptığı Kumlar Ne Zaman Değiştirilmelidir?

Kedilerin tuvaletini yaptığı kumlar belirli aralıklar ile değiştirilmelidir. Böylece kediler kendini daha rahat hisseder. Genel olarak 3 haftada bir değişim yapılması önemlidir. Aynı zamanda günlük olarak topaklanmış kumun ve dışkıların da alınması gerekir. Kumun temiz olması daha iyi olacaktır. Eğer bir hastalık ya da parazit gibi bir durum söz konusuysa veteriner hekimin önerdiği aralıklarla kumun değişmesi doğru olacaktır.

Kediler Neden Tırmalar?

Kediler sahiplerine sadık olmalarının yanı sıra oldukça da eğlenceli canlı türleri arasında yer alırlar. Doğaları gereği oynarken, ya da sizin fark etmeden yaptığınız hareketleri doğadaki yaşantılarıyla bağdaştırıp bu hareketleri sizin amacınızdan farklı algıladığında, zaman zaman ısırmaları ile beraber tırmalama huyları ortaya çıkabilir. Bu yazımızda sizlere “kediler neden tırmalar?” sorusuna cevaplar vereceğiz.

Kediler agresif hareketler sergiledikleri zamanlarda tırmalama eylemi içerisine girebilirler. Tırmalama durumumun ortaya çıkması, kedilerin sağlığı açısından büyük bir öneme sahiptir. Kediler tırmalama eylemi ile vücutlarının tamamında germe ve sırt kaslarında oluşan gerginliği en aza indirme avantajını elde ederler. Ayrıca kediler tırmalama işlemleri ile pençelerinin dış katmanlarında sergiledikleri enerjiyi artırırlar. Böylelikle pençelerinin alt kısımlarında bulunan keskin katmanlar ortaya çıkar. Kediler, ellerine geçirmiş oldukları herhangi bir oyuncakta tırmala içgüdülerini daha çok geliştirirler.

Kediler Tırmalama Huylarından Nasıl Vazgeçer?

Kediler zaman zaman birçok nedene bağlı olarak tırmalar. Bu anlamda kediler içgüdüsel olarak alanını işaretleme amaçlı veya yine içgüdüsel olarak tırnaklarını törpüleme amaçlı tırmalama eylemi içerisine girebilirler. Kedilerin tırmalama huyundan vazgeçirmek oldukça güçtür. Ayrıca tırmalama huylarından vazgeçirmek, kedilerin sağlığı açısından da doğru bir alternatif değildir.

Kedilerde tırmalama özellikle ev içerisinde bulunan eşyalardan dolayı sahibi açısından hoş olmayan durumlar ortaya çıkarabilir. Kedilerin tırmalamasından kaynaklı olarak eşyaların deforme olması, ev içerisinde bulunanların huzurunu kaçırır. Bu neden ile tırmalama huyunun en aza indirilmesi ve ev içerisinde eşyaların zarar görmemesi için bazı alternatifler veya kediler için özel olarak üretilen alternatifler değerlendirilebilir.

Kedilerin Tırmalaması İçin Uygun Eşyalar Nelerdir?

Kedilerin tırmalama zamanlarında zararı en aza indirmek için tırmalama işlemi için üretilen parçalar pet shoplar tarafından alıcısına ulaştırılır. Tırmalama döneminde olan kediye alternatif sağlamak için öncelikle tırmalama tahtası/ağacı en ideal seçimdir. Tırmalama tahtası/ağacı alırken, kedinin yaşı büyük bir önem taşıdığından, yetişkin ve egzersiz yapan bir kedi için sağlam bir tırmalama ağacı alınmalıdır.

Tırlama tahtası/ağacı, kedinin normal olarak tırmalamış olduğu yerin yakın bir bölgesine yerleştirilmeli ve kedi tırmalamış olduğu yer yerine tırmalama tahtasını/ağacını seçtiğinde ödül bisküvisi/maması ile ödüllendirilmelidir.

Kediler Tırnaklarını Neden Tırmalar?

Kediler için tırmalama bölgeyi belirlemenin en doğal yöntemleri arasında yer alır. Kediler tırmalama işlemleri sonrasında oldukça etkili bir esneme hareketi kazanırlar. Tırmalama hareketlerini yalnızca eşyalara karşı değil kendi tırnaklarına karşı da yaparlar. Böylelikle tırnaklarının daha sivri ve keskin olmasını sağlarlar. Ayrıca tırmalama ile bırakacakları fiziksel işaretlerin yanı sıra hormonal salgılar/feromonlar da üretilir.

Tırmalama Alanını Nasıl Değiştiririz?

Öncelikle tırmalanmasını istemediğimiz bölgeyi temizliyoruz. Temizleme işleminde koku gidericilerden veya doğal sabunlardan yararlanabiliriz. Böylelikle eşyalardan kedilerin pati ile bıraktıkları ”bölge mesajlarını” temizliyoruz.

Kool Kat Home Spreyi temizlediğimiz alana sıkıyoruz. Kedilere ”mutluluk” ve ”güven” sinyalleri vererek tırmalamasını önlüyoruz. Gerekli oldukça spreyi kullanmaya devam ediyoruz.

Tırmalama kedilerin doğasında bulunduğu için mutlaka tırlama tahtası alıyoruz. Tırlama tahtasını kedinin eski tırmalama alanına yakın yerleştiriyoruz.

 

Dışkı Yeme (Kaprofaji)

Kaprofaji; sözlük anlamıyla dışkı yeme kedilerde ve köpeklerde görülen bir davranış bozukluğudur.  Evcil hayvanlarda en sık görülen rahatsızlıklardan biri olan dışkı yeme alışkanlığı, kedilerde nadiren köpeklerde ise sıklıkla görülmektedir. Kedilerde ve köpeklerde görülen bu olumsuz alışkanlıklar, çoğu zaman ciddi hayvan hastalıklarını da beraberinde getirir. Çünkü dışkılarda bulunan bir takım virüs ve bakteriler, kedi ve köpeklerin vücuduna girdiği için beraberinde büyük sorunları da getirmektedir.

Dışkı yeme alışkanlığına sahip olan kediler veya köpekler daha çok kendi dışkılarını yerken, aynı zamanda da farklı hayvanların da dışkılarını yiyebilirler. Bu durumda da mutlaka kedi veya köpeklerin gerekli tedavileri görmeleri gerekmektedir.

Dışkı yeme alışkanlığına sahip olan köpekler genellikle küçük yaşlarda olan yavrulardan oluşmaktadır. Yani hala anne sütü emen yavru köpeklerin dışkılarında belli oranda proteinler bulunduğu için anne köpekler yavrularının dışkılarını yerler.  Bu durumu gören yavru köpekler annelerini taklit ettikleri için dışkı yemeye başlarlar. Yavru köpekler veya yavru kediler sütten kesildikten hemen sonra dışkı yeme alışkanlıklarını bırakırlar. Normal şartlarda dışkı yeme alışkanlığı bu şekilde başlar ve yine yavruların sütten kesilmesi ile son bulur. Fakat bazı kedi ve köpekler her ne kadar annelerinden beslenmeyi bırakmış olsalar da dışkı yeme alışkanlığını sürdürmektedir. Bu durumda da bir takım beslenme bozuklukları veya çeşitli vücut sağlığı problemleri yaşanabilir. Dolayısı ile köpeklerde veya kedilerde görülen dışkı yeme alışkanlıklarının hemen önlenmesi gerekmektedir.

Dışkı Yeme Problemlerinin Nedenleri

Yukarıda belirtilen nedenlerden farklı olarak da bir takım sorunlar köpeklerde dışkı yeme alışkanlığı ortaya çıkarabiliyor. Dolayısı ile ilk olarak, dışkı yeme nedeni tam olarak tespit edilmeli ve bu yönde bir önlem alınmalıdır. Köpeklerde görülen dışkı yeme alışkanlıklarının başlıca nedenleri ise;

  • Beslenmedeki eksiklikler nedeniyle vücuda yeterli mineral alınamamasından dolayı besin dışı maddeleri tüketme eğilimi
  • Özellikle apartman dairesinde bakılan hayvanların yeterince dışarıda gezdirilmemesi nedeniyle bulunduğu ortama dışkılaması sonucu hayvanın bundan rahatsızlık duymasından dolayı dışkıyı yiyerek ortadan kaldırma isteği
  • Köpeğin sürekli zincirde bağlı kalması
  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Aynı ortamda çok sık bulunma
  • Sindirim sorunları ve bağırsak hastalıkları
  • Köpeklerin hoşuna giden çeşitli kokular
  • Sahipleri tarafından veya diğer hayvanlar tarafından ilgi görme isteği
  • Hayvanlarda oluşan aşırı ve yoğun stres

Tüm bunlar köpeklerde dışkı yeme alışkanlığını tetikleyen etmenlerin başında gelmektedir. Hayvan sahiplerinin ise bir an önce bu duruma bir çözüm üretmesi gerekir. Çünkü dışkı yeme alışkanlığına sahip olan köpeklerde ve kedilerde parazitlere bağlı olarak birçok çeşitli hastalık ortaya çıkabilir. Ayrıca hayvanların tüylerinde ve yine ağız kısmında dışkı yeme alışkanlığına bağlı olarak biriken zararlı virüsler ve parazitler, insan vücuduna da bulaşabilir. Dolayısı ile hem insanlarda hem de hayvanlarda istenmeyen çeşitte hastalıklar meydana gelecektir.

Evcil dostumuzda dışkı yeme alışkanlıklarının önüne geçmek için neler yapılabilir:

  • Dışkı yeme alışkanlığının nedeni bulunmalıdır. Bunun için  bir veteriner hekimden yardım almak gerekir
  • Eğer nedeni beslenme kaynaklı ise kaliteli kuru mamaya geçilmelidir
  • Vetri Science Canine Plus Multivitamin köpeğinizin ihtiyaç duyduğu gerekli vitamin mineral takviyesini sağlayacak ve bu sayede daha rahat bir şekilde kaprofajinin önüne geçilebilecektir
  • Anksiyete durumlarında ise kediniz veya köpeğinizle birlikte daha uzun vakit geçirerek, dışarıda daha uzun dolaştırarak
  • Vetri Science Composure’un doğal içeriğinden yardım alarak kedinizin ya da köpeğinizin anksiyetif davranışlarının önüne geçmeniz kolaylaşacaktır.

Kedilerde Davranış Bozukluğu

Evcil hayvanınız da tıpkı biz insanlar gibi ruhsal ve fiziksel değişimlere uğrar. Kediler asosyal, soğuk davranışlar sergileyen ve kalabalıktan kaçan hayvanlar olarak nitelendirilse de aslında bu özellikleri tam olarak onlarla özdeşleştiremeyiz. Onların da kimi zaman sosyal bir alanı gözlemlemesi, size karşı sevecen olması ve sevgisini gösterebilmesi oldukça beklenen durumlardır. Kedilerin hayatlarında bu duygular ve durumlar değişime uğrayabilir. Sahipleri tarafından anlaşılamayan bozukluklar seyredebilir. Kedilerin fizyolojik olarak uğradığı değişimlerin yanı sıra psikolojik değişimler de olabilir. Davranış bozukluğuda bu değişimlerden biridir. Davranış bozuklukları çeşitli şekillerde kendini gösterebilir ve altında yatan farklı sebepler olabilir.

Kedilerdeki davranış bozukluklarında en fazla görülenler agresyon, depresyon, maternal bozukluk, pika sendromu, cinsel bozukluklar, strese girme, beslenme bozukluğu ve uyku sorunudur.

Agresyon

Farklılıklara duyar gösteremeyen kediler agresyon şeklinde normal olmayan davranışlar gösterebilir. Stres ve baskı durumlarında artan agresif hareketler belli davranışlarla kendini gösterebilir. Agresyonun altında yatan nedenler birden fazladır. Saldırıya bağlı, üstünlük kurma amaçlı, avlanmaya bağlı, yavru kedilere karşı, hiparaktiviteye bağlı agresyon, ağrıya bağlı agresyon ya da nedeni bilinmeyen kaynaklı agresyon kedide kendini gösterebilir.

Agresif hareketler sosyal bir ortamda diğer kedilere saldırma ya da omurga bölgesindeki tüyleri kabartma, idrar ile kendine ait yerleri belirleme, eşyaları aşırı sahiplenme ve tırmalama olarak görülebileceği gibi diğer kedilerden korkma, kendini iyice küçülterek kuytulara saklanma, donakalma olarak da ortaya çıkabilir.

Depresyon

İnsanlarda olduğu gibi kedilerde de depresif ruh hali benzer şekillerde kendini gösterebilir. İştah azlığı, fazla tüy dökme, uyaranlara karşı ilgisiz olma, aşırı korkma ve kalabalıktan kaçma en belirgin durumlardandır.

Maternal Bozukluk

Anne kedinin yavrusuna bağlanamaması, onu reddetmesi maternal bozukluk olarak isimlendirilir. Anneliği süresince hamileliğini ve yavrusunu kabullenmeyen anne kedi, doğumdan sonra da yavrusuna yuva yapmayı ve emzirmeyi reddeder. Maternal bozukluktaki içgüdüsel sorunlar bir çeşit davranış bozukluğudur.

Pica Sendromu

Kedilerde fizyolojik nedenlerden kaynaklı başlayan ancak zamanla davranış bozukluğuyla kendini belli eden bu sendromda normalden farklı davranışlar belirleyici olabilir. Vücudunda bir ağrı, karaciğer hastalıkları, mide sorunları gibi gastrointestinal nedenlerden kaynaklı yeme bozuklukları başlayabilir. Bu sorun ip, tel, kıl gibi esin olmayan nesnelerin yenmesi ile kendini gösterebilir. Var olan yeme bozukluğu besin olmayan bu maddelerin tüketimi ile daha kötü şekilde seyredebilir.

Kızgınlığa Bağlı Davranış Problemleri

Kedilerde kızgınlığa bağlı davranış problemleri sık görülür. Çiftleşme isteği, çevredeki nesnelere, sahibinin bacağına yönelme veya karşı cinse koku bırakma amaçlı çeşitli yerlere idrar yapma ve yüksek sesle miyavlama en fazla görülen davranışlardır. Bu durumun tam aksine çiftleşmeden kaçınma, karşı cinse istek duymama, diğer kedilerden izole bir yaşam şekli de görülebilir. Bu durum çoğunlukla anksiyete ile ilişkilendirilir.

Stres Kaynaklı Durumlar

Kedilerde strese girme hem davranışlarla kendini belli edebileceği gibi hem de uyku ve yeme bozukluğu olarak ortaya çıkabilir. Sahibini kaybetme, bakım vereninin değişmesi, eve gelen yabancılar tarafından fazla sevilmesi, özellikle küçük çocuklar tarafından sıkıştırılması, uzun zamandır yaşadığı yerin değişmesi, tuvalete erişiminin kısıtlanması kedilerin strese girmesine neden olan en önemli nedenler arasındadır.

Neler Yapabiliriz ?

Kedinizde normalden farklı davranışlar ve yaşam şekli doğru terapi ve ilaç tedavisi ile çözülebilir. Kedinizi uzman bir veteriner hekime götürmelisiniz.

  • YNC Pet Aromaterapi Serisi özel olarak hazırlanan ve kedileriniz için uygun doz ve rejimlerde kullanma imkanı sunan yüksek kaliteli yağlar sayesinde kedilerinizde aromaterapi ile sakinlik sağlanarak kaygı ve stresin neden olduğu istenmeyen durumlar önlenebilir. Kedi ve köpekleriniz için  hazırlanmış aromaterapi uçucu yağları ile oluşabilecek depresyon, anksiyete gibi durumların önüne geçilmesinde yardımcıdır. Yatıştırır ve güven duygusu oluşmasına destek sağlar.
  • KoolKat® değişikliklerin veya stresli durumların neden olduğu davranış bozukluklarını önemli ölçüde azaltır ve zamanla bu davranış bozukluklarının önüne geçer. Kediyle ilişkili davranış bozukluklarının önemli ölçüde azalmasına hatta kaybolmasına yol açar ve daha iyi etkinlik sağlar. Her iki yatıştırıcı içeriğin de bulunduğu ve çift etkili güçlü bir yatıştırma özelliği olan tek inhaler üründür.

  • Composure huysuzluk, hiperaktivite, anksiyete ve çevre kaynaklı stres sonucu davranışsal bozukluk gösteren kedi ve köpeklerin, kişiliği ve enerji seviyesini değiştirmeden sakinleştirici etki yaratan formül. Herhangi bir uyuşukluk hissi, yan etki oluşturmadan rahatlama ve sakinleşme duygusunu teşvik eder, ruhsal durumu iyileştirir.
  • SynbioCure duygu durum bozukluklarında denge sağlar. Kortizol seviyelerini azaltırken Seratonin seviyesinin yükselmesini sağlar.

Köpeklerde Davranış Bozuklukları

Evcil hayvanlar bakımı ve beslenmesi yönüyle insanlarda olan bazı ortak özellikleri taşır. Bir evcil hayvan sahiplenmeden önce içtiği sudan kullanması gerektiğinde ilacına kadar detaylı düşünmeniz gerektiğini bilmeniz gerekir. Yaşam tarzlarındaki küçük bir değişim doğru yönde ve doğru bir uygulama ile olmazsa hem fiziksel hem psikolojik olarak onlara zarar verebilir. Özellikle köpekler duygusal olarak bağlılıklarıyla bilinen evcil hayvan gruplarından olduğu için onlarda göreceğiniz ruhsal bozukluklar karşılaşabileceğiniz durumlardandır. Bu bozukluklardan en sık görülen davranış bozuklukları hem sizin hem de köpeğinizin yaşam konforunu azaltan bir durum olarak giderek büyüyebilir.

Davranış bozukluğu yaşayan köpekler kimi zaman sahipleri tarafından barınağa bırakılma, tek edilme, ötenazi gibi en negatif durumlarla karşı karşıya getirilir. Bir evin içinde yaşarken bu sorun nedeniyle hayat kalitesi düşen köpekler, terk edilme durumunda dışarıdaki yaşam koşullarına uyum sağlayamaz. Köpeği dolaylı olarak ölüme terk eden bu yöntemler yerine onunla anlaşmak ve profesyonel bir destekle ona yardımcı olmak en iyi seçimdir.

Köpeğinizin problemini anlamak için olası davranış bozukluklarını inceleyebilir, bunlardan birini ya da birkaçını gösteren köpeğinizi uzman bir veteriner hekimine götürebilirsiniz.

  • Dışkı yeme
  • Dışkı ve idrarı tutamama
  • Sürekli havlama
  • Dışarıda geçirdiği zamanda ilgi çekme isteği ve fazla hareketlilik
  • Özellikle arabalara, bisikletlere havlama
  • Depresyon
  • Tüyleri fazla yalama ve koparma
  • Normal olmayan cinsel davranışlar
  • Kendisinin eşyasını ya da sizin eşyanızı yeme/parçalama
  • Ağzında sürekli bir nesne ile gezmesi
  • Bir alan ya da eşyayı gereğinden fazla sahiplenme
  • Ayrılma korkusu ile siz olmadan vakit geçirememe
  • Uyku ve diyet sorunları
  • Sık sık bir yeri kazma durumu
  • Sık mama isteme

Yukarıdaki problemler bir davranış bozukluğudur ve gerekli terapilerle çözülebilir. Çünkü köpekler 3-5 yaşına kadar oturan kişiliği nedeniyle bu süreçte doğru yetiştirilme şekliyle büyümelidir. Aksi taktirde küçük bir problem büyüyebilir ya da köpeğinizin sizinle olmadan önce yaşadığı bir travma stres bozukluğu olarak ortaya çıkabilir. Bu durum da davranış bozukluğu olarak seyredebilir.

Yavru köpeklerde henüz kişiliği oturmamış olduğundan gelecekteki bu gibi sorunlar henüz sahibi tarafından anlaşılmayabilir. Ancak fark edilen durumlarda yapılması gereken uzman bir kliniğe danışmaktır. Her köpeğin yaşı, cinsi, yaşam alanı, beslenme şekli ve sağlık durumu birbirinden farklı olduğu için farklı tedavilere ihtiyaç duyulur. Bu nedenle veteriner hekiminizin önerisi ile diyet değişimi, itaat eğitimi, klasik koşullanma eğitimi, klinikteki diğer köpeklerle sosyalleşme gibi tedaviler uygulanabilir.

Tedavilerine ek olarak köpeğimiz için destek ürünlerine başvurabiliriz. Çoğu zaman veteriner hekim önerisiyle tek başına bile çözüm sunmaktadır.

Composure huysuzluk, hiperaktivite, anksiyete ve çevre kaynaklı stres sonucu davranışsal bozukluk gösteren kedi ve köpeklerin, kişiliği ve enerji seviyesini değiştirmeden sakinleştirici etki yaratan formüle sahiptir. Herhangi bir uyuşukluk hissi, yan etki oluşturmadan rahatlama ve sakinleşme duygusunu teşvik eder, ruhsal durumu iyileştirir.

SynbioCure duygu durum bozukluklarında denge sağlar. Lincoln Anksiyete Skalası ve Kortizol seviyelerini azaltırken Seratonin seviyesinin yükselmesini sağlar.

YNC Pet Aroma Terapi Serisi özel olarak hazırlanan ve köpekleriniz için uygun doz ve rejimlerde kullanma imkanı sunan yüksek kaliteli yağlar sayesinde kedilerinizde aromaterapi ile sakinlik sağlanarak kaygı ve stresin neden olduğu istenmeyen durumlar önlenebilir. Kedi ve köpekleriniz için  hazırlanmış aromaterapi uçucu yağları ile oluşabilecek depresyon, anksiyete gibi durumların önüne geçilmesinde yardımcıdır. Yatıştırır ve güven duygusu oluşmasına destek sağlar.

KOOL DOG® değişikliklerin veya stresli durumların neden olduğu davranış bozukluklarını önemli ölçüde azaltır ve zamanla bu davranış bozukluklarının önüne geçer. Köpeklerle ilişkili davranış bozukluklarının önemli ölçüde azalmasına hatta kaybolmasına yol açar ve daha iyi etkinlik sağlar. Her iki yatıştırıcı içeriğin de bulunduğu ve çift etkili güçlü bir yatıştırma özelliği olan tek inhaler üründür.

 Hem çevredekiler hem köpek sahibi hem de köpeğin kendisi için davranış bozuklukları büyük bir sorun olmak yerine tedavi edilebilir ve tedavi sonucu kesin çözüm alınabilir vakalardır. Veteriner hekimi seçimi, tedavi ve medikal destek ile köpeğiniz bu sorunları aşabilir, uyumlu hayatına devam edebilir.

 

Kedi Horlaması Normal Midir?

Kedi horlaması, üst solunum yollarının dokuları uyku sırasında gevşediğinde ortaya çıkan bir durumdur. Kedilerin horlaması normal olabilir fakat bazı durumlarda tıbbi bir soruna da işaret edebilmektedir. Kedi horlamasına neden olan çeşitli faktörler vardır. En yaygın sebeplerden bazılarını bu yazımızda bulabilirsiniz.

Kediler Neden Horlar?

Horlama, kedilerde köpeklere veya insanlara göre daha az yaygın olmakla birlikte, çoğu durumda normal uyku alışkanlığı olarak kabul edilmektedir.

Kediniz ırk nedeniyle horlamaya yatkın olabilir. Persian, Birmanya ve Himalaya gibi kedi ırkları genellikle horlamaya daha yatkındır. Bu kedilerin kafatası kemikleri kısadır ve yüz itilmiş gibi basık bir görünüme sahiptir. Burun bölümünün kısalması nedeniyle genellikle horlama da dahil olmak üzere solunum problemleri geliştirebilirler.

Bazı kediler fazla kilo nedeni ile de horlayabilirler. Üst solunum yollarını çevreleyen dokularda aşırı yağ birikmesi sebebiyle horlamaya daha yatkın hale gelebilirler.

Uyku pozisyonu da kedi horlaması nedenlerinden biridir. Esnek yapıları nedeniyle değişik pozisyonlarda uyuyabilir ve bazen bu pozisyonlar kedinin horlamasına neden olabilir. Eğer yattığı pozisyon nedeniyle bir horlama yaşıyorsa bu horlama sesi kısa olmalı ve kedi pozisyon değiştirdiğinde durmalıdır.

Solunum sorunları nedeniyle oluşan bakteriyel veya mantar enfeksiyonları, astımı da içeren solunum yolu hastalıkları sıklıkla horlamaya neden olabilir. Solunum yolu enfeksiyonunun diğer belirtileri, gözlerden ve burundan akıntı, hapşırma, hareket ve iştah azalmasıdır.

Bunların dışında alerjiler, polipler veya kitleler, iltihaplanma gibi nedenler de horlamaya neden olabilir. Kedilerde horlama, aniden olduğunda, arttığında ve horlamanın yanı sıra hapşırma, iştah ya da davranış değişiklikleri de beraberinde geliyorsa veteriner hekiminize başvurmalısınız.

Eğer kediniz horlarken aynı zamanda nefes nefese kalıyor, hırıltılı soluyor ve nefes almakta zorluk çekiyorsa acil olarak veteriner kliniğine götürülmelidir.

Aktif olarak oyun oynamak, kedi gelişimi için önemli bir parçadır. Yaşam kalitesine de büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır. Eğer kedinizde obezite kaynaklı bir horlama olasılığı varsa bunları veteriner hekiminizin kontrolünde gerçekleştireceğiniz bir tedavi süreci ve hekiminizin önerdiği aralıklarda klinik ziyaretleri ile önleyebilirsiniz. Kovalayabileceği oyuncaklar almak kedinizin oynamaya daha fazla ilgi duymasını sağlayacak ve onu hareket etmeye zorlayacaktır.