Koruyucu Hekimliğin Önemi

Koruyucu hekimlik, bir hastalık ortaya çıkmadan evvel alınacak önlemlerin tamamıdır. Hayvanlarda infeksiyöz ya da zoonoz hastalıklar ortaya çıkmadan evvel tedbirler alınır. Özellikle çiftlik hayvanlarında koruyucu hekimlik kapsamında seri tedbirler alınır. 

Bu kapsamda alınan tedbirler antiparaziter ilaç kullanılması; viral, bakteriyel ve fungal etmenlere karşı spesifik aşı uygulanması gibi süreçleri içine alır.  Hayvanlarda vücutta ortaya çıkan enfeksiyon zamana bağlı olarak doku ve organlar üzerinde yıkılanıma etkisi yaratır. Bu durum sonrasında bağ dokular hücrelerin yerini alır.

Enfeksiyon atlatıldığında ya da tedavi edildiğinde dahi organ ve dokunun normal potansiyeline ulaşması uzun sürebilir. Bazı hayvanlarda organ ya da doku eski potansiyeline hiçbir zaman ulaşamayabilir. Buna ek olarak mevcut hastalık sebebiyle hayvan kayıpları artabilir. Tedavi giderleri yüksek olabilir ya da hayvanlarda iş gücü kaybı ortaya çıkabilir. Bu durum koruyucu hekimliğin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

 Koruyucu Hekimlik Neleri Kapsar?

Koruyucu hekimlik bir hastalık ortaya çıkmadan evvel gerekli önlemlerin alınmasıdır. Veteriner hekimlikte koruyucu hekimlik uygulamaları çok önemlidir. Özellikle bulaşma potansiyeli çok yüksek olan hastalıklar için ortaya çıkma ve yayılmaya yönelik önlemlerin önceden alınması koruyucu hekimliği temel amaçları arasında yer alır.

Koruyucu hekimlikte hayvanların sık yakalandığı hastalıkların bulaşmasına ve yayılmasına fırsat vermeden önleme amacı vardır.  Bir hastalığın yayılmasını engellemek ortaya çıktıktan sonra tedavi edilmesinden çok daha etkili bir hekimlik davranışıdır.

Bu uygulamalar sayesinde tek bir hayvanın kurtulmasıyla birlikte risk grubu içinde çok sayıda canlının sağlığı güvence altına alınır. Koruyucu hekimlik çok uygun bütçelerle etkili ve geniş kapsamlı önlemlerin alınmasını sağlar.

Koruyucu hekimlik kapsamı şu şekildedir;

  • Aşılama:Koruyucu hekimlikte en önemli araçlardan biri aşılamalardır. Dönemsel ya da genel olarak hayvanlara bulaşabilecek hastalıklara karşı spesifik aşılama çalışmaları koruyucu hekimlik uygulamaları arasındadır. Aşılama yapılması hastalığın tedavisinden daha uygun maliyetli ve zaman açısından daha avantajlı olacaktır.
  • İç ve Dış Parazit İlaçlama Çalışmaları: Hayvanlarda koruyucu hekimlik uygulamaları içinde ilaçlama çalışmaları önemli bir yer tutar. İç ve dış parazitler hayvanlarda hastalık oluşumu ve yayılmasında büyük pay sahibidir. Bu yüzden dönemsel bazı ilaçlama çalışmaları veteriner hekimler tarafından yapıldığında hastalıklar önlenebilir.
  • Beslenme Düzeni: Hayvanların hastalıklara yakalanmasında önemli bir unsur da beslenme düzeninin yetersiz olmasıdır. Yeterli şekilde beslenmeyen hayvanların bağışıklık sistemi zayıflar. Buna bağlı olarak vücut hastalıklara karşı savunmasız hale gelir. Veteriner hekimlikte koruyucu hekimlik uygulamalarında beslenme düzenine önem verilmelidir. Hayvanlara takviye gıdalar veteriner hekim kontrolünde verilebilir.
  • Yaşam Şartlarının İyileştirilmesi: Hayvanlarda yaşam şartları stres getirebilir. Bu durum bazı hastalıklara yol açabilir. Bu yüzden evde bakılan ya da toplu olarak bakılan hayvanlarda yaşam şartları düzenlenmeli ve iyileştirilmelidir.
  • Temizlik: Hayvanlarda temizlik yapılmadığında ve hijyen sağlanmadığında hastalıklar kolayca yayılabilir. Profesyonel bir yaklaşımla yürütülen temizlik çalışmaları önemli koruyucu hekimlik uygulamaları arasında yer alır.
  • Düzenli Check-Up: Koruyucu hekimlik kapsamında hayvanlar düzenli olarak veteriner hekimlere görünmelidir. Düzenli olarak yapılan check-up sayesinde mevcut hastalıklar erken dönemde belirlenebilir. Böylece tedavi daha kısa ve daha hızlı olacaktır. Ayrıca bazı hastalıkların risklerine karşı erken dönemde önlem alınabilir.

Veteriner Hekimlik ve Koruyucu Hekimlik

Bir evcil hayvan sahiplenmeye ya da hayvan bakmaya karar verildiğinde öncelikle bir veteriner hekimden destek alınmalıdır.  Hayvanların bakımı büyük bir sorumluluk istemektedir. Bu yüzden veteriner hekimler hayvanların yaşadığı bölgeye göre ortaya çıkabilecek hastalıklar, yaşam şartları ve muayene programlarına göre aşılama programları belirler. Böylece birçok hastalığa karşı koruyucu hekimlik desteği alınabilir.

Veteriner hekimler hayvanlar için beslenme tavsiyesi, diyet tavsiyesi, stres kaynaklarının belirlenmesi ve ortadan kaldırılması gibi birçok konuda hayvan sahiplerine yardımcı olur.  Böylece ilerleyen dönemde evcil hayvanlarınızda görülebilecek beslenme ya da stres kaynaklı hastalıklara koruyucu hekimlik kapsamında engel olabilirsiniz.

Evlerde bakılan hayvanlar için en önemli tehlikeler arasında viral, bakteriyel ve paraziter hastalıklar geliyor. Bu durumda hem hayvan hem de kendi sağlığınız için koruyucu hekimliğe başvurmalısınız. Burada devreye aşı uygulaması ve parazit tedavisi girer.  Ortalama 2 aylıkken hayvanlarda aşılama çalışmaları başlayabilir.

Düzenli aralıklarla yapılan aşılar, düzenli muayene ve sağlık kontrolleri veteriner hekimlikte koruyucu hekimlik uygulamalarının bir parçasıdır. Böylece küçük dostlarınızı hastalıklara karşı koruyabilirsiniz.  Küçük dostlarımızın hastalıklardan korunmasında uzman bir hekimden yardım alabilirsiniz. Ayrıca sokak hayvanları için de aşı, üreme kontrolleri gibi projelerin yürütülmesi koruyucu hekimlik kapsamında sosyal sorumluluktur.

Koruyucu Hekimlik ve Tedavi Maliyeti İlişkisi

Koruyucu hekimlik uygulamaları hayvan sahipleri için uzun vadede çok ekonomik bir yöntemdir. Çünkü bir hastalığın hayvana bulaşması ve birden fazla hayvana yayılması tedavi, bakım masraflarını en üst seviyeye çıkarır. Bu durumda tedavi maliyetleri karşılanması zorlaşabilir.

Koruyucu hekimlik uygulamalarının gerçekleştirilmediği bir ortamda hastalık tedavisi hem hayvan hem sahip hem de veteriner hekim için uzun zaman alabilir. Bu yüzden zaman maliyeti açısından da koruyucu hekimlik çok önemli bir durumdur. Veteriner hekimlikte koruyucu hekimlik uygulamaları her zaman ekonomiktir.

İdrar Yolları Enfeksiyonlarında Doğru Teşhis ve Tedavi Yöntemleri

Kedi ve köpeklerde idrar yolu enfeksiyonu hiçbir sebep olmaksızın ortaya çıkabilecek bir durumdur. İdrar yolu enfeksiyonun çeşitli sebepleri olabilir. Burada da devreye doğru teşhis girer. Kedi ve köpeklerde idrar yolu enfeksiyonunun neye bağlı olarak ortaya çıktığı belirlenmelidir. Doğru teşhis ile altta yatan durum tedavi edilebilir.

Hayvanlarınızın beslenme alışkanlıkları ve az su içmesi gibi durumlar da idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilir.  Bir hayvanın yediği mamayı rahatça sindirmesi adına bol su tüketmesi gerekir. Kedi ve köpekler sahipleri tarafından uygun koşullarda bakılmazsa ve rahat değilse idrar yolu enfeksiyonları başlayabilir.

İdrar yolu enfeksiyonlarını kedi ve köpeklerinize rahatsızlık verir. Bu durumda saldırganlığı artabilir ya da farklı hastalıklara yol açabilir. Bu yüzden idrar yolu enfeksiyonlarında öncelikle altta yatan neden belirlenir. Daha sonra altta yatan nedene göre bir tedavi planlanır. İdrar yolu enfeksiyonlarında doğru teşhis farklı sağlık sorunlarının yaşanmasına da engel olur. Böylece evcil hayvanınızın konforu ciddi oranda artar.

Hayvanlarda İdrar Yolu Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?

Bir kedi ve köpek için idrar yolu enfeksiyonunda ilk belirti hayvanın idrar yaparken pozisyonunu değiştirmesidir.  Evcil hayvan bakan kişiler hayvanlarının davranışlarını gözlemlemelidir. Bir belirtiyle karşılaştığında hemen erken tanı için uzman bir veteriner hekime görünmek gerekir.

Hayvanlarda idrar yolu enfeksiyonu belirtileri şu şekildedir;

  •  En gözlenebilir belirtiler arasında hayvanın idrar yapmada pozisyon değişikliğidir.
  • İdrar yolu enfeksiyonlarında idrar yaparken zorlanma da görülür.
  • Hayvanınız idrar yolu enfeksiyonuna bağlı olarak duyduğu acı ile birlikte inceleyebilir ya da bağırma şeklinde sesler çıkarabilir.
  • Kediler idrarını kuma yaptığında kumu eşeler ve pozisyonunu aldıktan sonra idrarını yapmadan kumu kapatır. Bu durum kedilerde idrar yolu enfeksiyon belirtileri arasındadır.
  • Kedilerde ve idrarını evde yapan köpeklerde alışkın olduğu yer dışında idrarını yapma davranışı idrar yolu enfeksiyonuna yönelik bir belirti olabilir.

Köpekler ve kediler idrarını yapamadığı için iştahsızlık görülür. Ayrıca karın bölgesinde belirgin bir şişkinlik ortaya çıkar. Kedi ve köpeklerinizde idrar yolu enfeksiyonuna yönelik bir belirti fark ediyorsanız erken teşhis için yemek düzeni, tuvalet davranışı ve karın bölgesini düzenli olarak kontrol etmelisiniz.

Hayvanlarda İdrar Yolu Enfeksiyonu Tedavisi Nasıl Olur?

Evcil hayvanınızda idrar yolu enfeksiyonuna yönelik bir belirti fark ettiyseniz öncelikle uzman bir veteriner hekime götürmelisiniz. Hastalık tedavisinde ilk aşama enfeksiyonun altında yatan nedeni bulmaktır.

Hayvanlarda idrar yolu enfeksiyonu viral ve bakteriyel kaynaklı olabilir. Bu durumda uzman veteriner hekim devreye girer. Genel olarak idrar yolu enfeksiyonunda antibiyotik tedavisi uygulanır.  Antibiyotiklerin hayvanlara verilmesi mutlaka reçete sonucu olmalıdır.

Evcil hayvanlarınıza veteriner hekim dışında antibiyotik verirseniz farklı sorunlar ortaya çıkabilir. Veteriner hekim tarafından yazılan antibiyotik verilen kedi ya da köpekte idrar yolu enfeksiyonu çok kısa bir süre içinde geçecektir.

Hayvanlarda idrar yolu enfeksiyonu böbreklere kadar ilerlemiş olabilir. Veteriner hekim bu durumda checkup yapacaktır.  Daha sonra gerekli tedavi başlanır.  Basit idrar yolu enfeksiyonlarında tedavi sırasında hayvanın içeceği su miktarı arttırılmalıdır.  Su temizleyici özelliği sayesinde tedaviyi destekleyecektir.

YNC URINARY CURE ile üriner sistem hastalıklarında alternatif etkili bir tedavi yöntemi sağlamayı vaat eden potent bir fitoterapötiktir. 

 YNC Urinary Cure ile idrar kesesinin yenilenmesi sağlayarak var olan problemin giderilmesi amaçlanır. İçerisinde bulunan maddeler ile ağrı kesici etkisi sağlanır ve kedinizin köpeğinizin rahatlanması hedeflenir.